2 Mart 2015 Pazartesi

BESLENME SAATİ / AYÇA KAYA





20 yıllık aktif iş hayatından sonra (ki kadın için iş hayatı sadece iş hayatı değildir aynı zamanda işten sonra evde geçirilen zaman dilimi de bir nevi iş hayatıdır) hayata daha farklı bakmaya başladım. Öncelikle o koşuşturma esnasında gözden kaçırdığım gerçekleri algılamaya başladım. Neydi bunlar?...

1- Hayatı çok hızlı yaşıyorduk. Yaşarken de hayata anlam katan bir çok detayı gözden kaçıyordum.
2- İnsanlara karşı sabırsızdım. Gülümsemeyi unutmuştum.
3- Kurulmuş bir robot gibi hareket ediyordum.

Aslına bakarsanız o keşmekeşten uzaklaştıktan sonra da hayat çok fazla rahatlama modunda değil. Yine bir koşuşturma yine bir şeylere yetişememe telaşı var ama ilave sıkıntılardan azalmış bir halde var.  Aslında çok basit bir gerçeğe dayanıyor her şey: Bu koşturma biterse yaşam biter. Şimdi tüm bunların BESLENME SAATİ ile ne ilgili var diyeceksiniz.

Dinleyin o halde... İki kızım var. Aktif iş hayatı içinde iki defa hamile kaldım ve zorunlu izin sürem biter bitmez hemen işe dönmek zorundaydım. Bunun iki sebebi vardı. İlki işimi çok seviyordum, kaybetmek istemiyordum. İkincisi çocuklarıma daha iyi bir gelecek için çalışmalıydım. Ama bu hamilelikler sırasında yemek yapmayı da yemeği de çok sevdiğim ve genetiğim de buna müsait olduğu için 25'şer kilo aldım. Hep doğruyu yaptığımı düşünürken çoğu kez yanlış yaptım. Sonra yıllar geçtikçe aslında bize pompalanan yeme alışkanlığının ne kadar hatalı olduğunu gördüm. Çünkü sağlığım elden gidiyordu. Ama asıl tehlike çocuklar için geçerliydi. Hafta içi okul, okuldan sonra eve gelen ama maalesef bahçede ya da sokakta oyun şansı olmayan, dolayısıyla yediğini yakamayan çocuklar da yavaş yavaş şişmanlamaya başladı. Onlar için de hayat şöyleydi...hafta içi okul, ödev, sınav...hafta sonu tenis, aikido, ingilizce kursu vs. vs. Biliyorum bu durum bir çoğunuz için de aynen böyle.

Bir arkadaşımın tavsiyesiyle AYÇA KAYA'nın ilk kitabını almıştım ve televizyonda da konuk olduğu bir kaç programını izledim. O zaman  küçük dokunuşlara hem keyifle doyarken hem de kilolardan nasıl kurtulabileceğimi öğrendim. Tabii her şey kişinin kendi azmine kalmış ama şunu unutmamak lazım. Şeker hastalığı şu an sizi yakalamış olsa bile her yıl bu hastalığa yakalanma riskiniz artıyor. Eşimin doktoru ŞEKER HASTALIĞININ kanserden bile daha tehlikeli oldğunu ve çağımızın en büyük derdi olduğunu özellikle belirtmişti bize. Bugün araştırmalar gösteriyor ki dünya hızla şişmanlıyor. Tüketemediğimizden fazlasını yiyor, sonra yine yiyiyoruz.

Bu noktada asıl dikkat edilmesi gereken yeni neslin beslenme alışkanlıklarını değiştirmek. İşte bunun için BESLENME SAATİ güzel öneriler içeren bir kitap. Öncelikle yazarın bir diyetisyen değil İç Hastalıkları Uzmanı olduğunu belirtmek istiyorum. Anne oluşu ve iki oğlunu büyütürken deneyimlediklerini paylaşması da güzel olmuş. Rahalıkla bu deneyimleri içselleştirebiliyorsunuz. Kitapta bebeklik döneminden ergenlik dönemine bebek bekleyen annnelere kadar öneriler var.




Kitabın bir diğer güzel tarafı içinde tarif ve örnek menülerin bulunması. 

Şöyle bir gerçek var ki önüne hiç bir şey geçemez!!! ÖNCE SAĞLIĞIMIZ. Bunun için de kafayı çok karıştırmadan, bizden birinin yazdığı bir kitabı alarak ve her şeyi başı olan beslenme sistemini düzene koyarak işe başlayabilirsiniz. 

Sevgilerimle, 



KİTABIN ADI                  BESLENME SAATİ

YAZARI                           Dr. AYÇA KAYA

YAYINEVİ                      DOĞAN KİTAP

SAYFA SAYISI              183

YAYIN YILI                   2015




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder